AKBB Başkanı Tütüncü, Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun düzenlediği Yerel Yönetimlerde Etik konulu panelde, yerel yönetimlerin vicdanlı kimselerce yapılması gerektiğini söyledi.
 
Kepez Belediyesi ve Akdeniz Belediyeler Birliği (AKBB) Başkanı Hakan Tütüncü, Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun Ankara’da düzenlediği ‘Yerel Yönetimlerde Etik’ konulu panelde yerel yönetimlerin vicdanlı kimselerce yapılması gerektiğini söyledi.

Başkentte düzenlenen panelde, Akdenizli belediye başkanlarını temsil eden Başkan Tütüncü, belediyelerin hizmet alternatifleriyle devleti yükünü hafiflettiği ifade etti. Belediyelerin devlet ile vatandaş arasında en iyi ilişki kuran kurumlar olduğunu dile getiren Tütüncü, yerel yönetimlerin vicdan sahibi kimselerce yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
 
Devlet hizmet organizasyonudur
 
Konuşmasında devletin her şeyden evvel, vatandaşına bir sıcaklık göstermesi gerektiğinin altını çizen Tütüncü, “Yani devlet, vatandaşı için var olan bir hizmet organizasyonunun adıdır.” dedi. Vatandaşların devlet şefkatini görebilecekleri en önemli devlet kurumlarının belediyeler olduğunu ifade eden Başkan Tütüncü, 7 yılı tamamlamış bir yerel yönetici olarak bunu çok iyi öğrendiğini ifade eti.
 
Etik kavramı çok geniş
 
Konuşmasına başlarken bir kavram olarak ele alındığında, etik konusunun çok boyutlu bir olgu ve dipsiz bir kuyuya benzediğini ifade eden Tütüncü, mali açıdan istismarların etik olarak değerlendirilirken, vatandaşın devletten beklediği şefkatin gösterilmesinin de aslında etik konularla ilgili olduğunu söyledi. Belediyelerdeki istismar noktalarının konuştuğu kürsüden aktarıldığını belirten Tütüncü, kendisinin görevde 7.ci yılını doldurduğunu söyledi.
 
Önce kendimize hesap vermeliyiz
 
Belediyelerdeki istismarlar noktalarının, kanun koyucunun uygulayıcılara bir hizmet fırsatı olarak verdiğinin altını çizen Tütüncü, ama bu fırsatın farklı amaçlarda uygulanabildiğine sıklıkla şahit olunduğunu söyledi. Bunların hile-i şeriyye ile yasal yoldan denetiminin önüne geçilebilindiğini belirten Tütüncü, “Etik kavram noktasında en önemli unsurun vicdan olduğu kanaatini taşıdığını söyleyebilirim. Sürdürdüğümüz görevde ilk önce kendimizin vicdanına hesap vermemiz gerektiğine inanırım.” dedi.
 
Hizmet için birçok imkan var
 
Günümüzdeki belediyelerin sadece çöp toplayan, yol asfaltlayan kurumlar olmanın çok ötesine geçtiğini belirten Tütüncü, “Belediyeler adam asamaz ve para basamaz, onun dışından hemen her şeyi yapabilir. Gerçekten çok geniş yetki alanları oluştu. Bu iyi ve özel bir gelişme. Devletin yükünü daha da hafifleten bir gelişme. Birçok alanda hizmet üretmeye uygun imkan var. Ama bunlar istismar edildiğinde kamu kaynaklarının, zarar edildiğini görüyoruz.” diye konuştu.
 
Vicdanlı kimseler yönetmeli
 
Belediyelerde kötü niyetli bir alım satım müdürünün yasalardan korunarak olumsuz bir işlem yapabileceğini anlatan Tütüncü, “Bir alım satım müdürünü doğrudan temin işlem yaparken 40 taklayla istediği yapabilmesi mümkün. Müfettiş denetimlerinin hukuki somut bir delil edilemediğinde, bunun cezasız kalacağı da muhakkak. Ben burada bir şeyi görüyorum. Biz her şeyden evvel, vicdanlı kimseler tarafından yerel yönetimi sürdürürsek, ancak bu sorunların önüne geçebileceğimizi düşünüyorum.” diye konuştu.
 
Belediyeler devlet şefkatini göstermeli
 
Bu panel sayesinde Etik Kurulu’nun ne yaptığı konusunda bilgi sahibi olduklarını belirten Tütüncü, kendisinin belediyesinde bu konuyla ilgili nasıl bir politika izlediğini şu sözlerle anlattı; “Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse, kanuna uydurularak etik olmayan durumlar yaşanabiliyor. Bu tip durumların kanunlarla cezalandırılmasında, çok yeterli olmadığını da ifade etmek isterim. Etik kavramıyla yolsuzluğun önlenmesinde geçerli değil. Eğer etik davranışların tamamını ifade ediyorsa, bana göre yerel yönetimlerde en önemli etik unsur, idarecinin, vatandaşına devlet şefkati göstermesidir. Devlet şefkatinin gösterilmesiyle alakalı en önemli kurumların belediyeler olduğunu söylemek isterim. Ben göreve gelince bürokratlarıma vatandaşların gönlünü alarak, hizmet vermelerini önerdim. Vatandaşlarımızın, devlet şefkatini görecek şekilde belediyeden ayrılmalarını istiyorum.”
 
Teyze bana etik ders verdi
 
Kepez’in 520 bin nüfusuyla Antalya’nın en büyük ve en sorunlu ilçesi olduğunu anlatan Tütüncü, her sokağında vatandaşın devlet ile ilgili bir sorunu olduğunu söyledi. Vatandaşların belediyeyi dertlerini aktaracak bir merci olarak gördüklerini belirten Tütüncü, etik kavramıyla ilgili yaşadığı bir hatırasını şu sözleriyle anlattı; “Belediye başkanlığımın ilk ayında makamda tebrikleri kabul ediyorum. Tamam bitti derken yaşlı bir teyze geldi. Çok yorgundum ve saat ilerlemişti. Kaymakamlıkla ilgili çözüm arayan bir teyzeydi. Ben teyzeye, konunun kaymakamlığı ilgilendirdiğini söyledim. Teyze çattı kaşlarını ve bana dedi ki, ‘biz kaymakama mı yoksa sana mı rey verdik’ çok önemli bir ders verdi. O an, ilçedeki her türlü sorun ile belediyelerin ilgilenmesinin beklediğini öğrendim. Devlet ile vatandaş arasındaki gönül köprüsünü güçlendirmek için çalıştım. Bunu da bir etik sorumluluk olduğunu düşünüyorum.”