Başkan Hakan Tütüncü sözünü tuttu ve Dokuma Fabrikası’nı, gerçek sahipleri olan Antalyalılarla buluşturdu.  Dokuma’nın halka açılması çalışmasının ilk etabı olan Kent Park’ı,  Antalyalıların kurdeleyi kesmesiyle hizmete açıldı.

Antalya kent belliğinde önemli bir yeri olan ve 2003’te kapandıktan sonra karanlık bir sürecin yaşandığı 488 dönüm alan üzerine kurulu Dokuma Fabrikası’nda artık bayram havası var.
İhalesiz bir şekilde üst kullanım hakkı bir şirkete verilmek istenen Dokuma Fabrikası, 13 yıl aradan sonra kapılarını bir daha kapanmamak üzere halka açtı.

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü de Antalya için bir büyük hayalini daha gerçekleştirdi. Başkan Tütüncü, Dokuma’yı halka açma sözünü, kentin ortak aklıyla yerine getirdi.
Tütüncü, yargının tahsis işlemini iptal ettiği Dokuma\'yı, Antalyalıların istediği şekilde, yeşiline, tarihine dokunmadan, hatıraları yaşatarak, halkın kullanımına sundu.  Dokuma,  Antalyalılara kapılarını 70 dönümlük kent parkıyla açtı.

Tören alanına Devrim ile geldiler

Dokuma’nın, imar planında yeşil alan olan 238 dönümlük kısmının halka açılması çalışmasının 1.etabı olan ve yapımı tamamlanan kent parkının açılışı için tören düzenlendi.
Başkan Hakan Tütüncü, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve AK Parti İl Başkanı Rıza Sümer, idari binanın önündeki tören alanına, Dokuma’da sergilenecek olan Devrim otomobili ile geldi.

Dokuma halkın kullanımında

Törenin açılış konuşmasını yapan Dokuma Çalışma Gurubu Başkanı ve Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanı Osman Aydın, “Eleştiriler aldık, ama biz doğru bir iş yaptığımızı biliyorduk. İlk defa halkın görüşleri, süzgeçten geçirilerek bir rapor hazırlandı. Eleştirilere karşı yaptığımız işin ne kadar doğru olduğu Dokuma’nın halka kazandırılmasıyla anlam kazandı. Herkes şundan emin olsun ki, Dokuma Fabrikası alanı artık halkın kullanımına açılmıştır ve halkın kullanımındadır.” İfadesini kullandı.

“Halkın bayramına hoş geldiniz”

Daha sonra kürsüye gelen Başkan Hakan Tütüncü, “Dokuma’nın bayramına, Antalya’nın bayramına, halkın bayramına hoş geldiniz.” diyerek konuşmasına başladı.
Tütüncü, Dokuma’da üretimin 13 Ocak 2003’te durduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: “Fabrika bu tarihte resmen kapanmıştı. Daha sonra Dokuma için sancılı bir süreç başladı. Kimi zaman bu sancılı süreç korkulu rüyalara dönüştü. Acaba Cumhuriyet tarihinin Antalya’daki ilk endüstri merkezi, bugüne kadar 7 bin çalışanının hayatını kazandığı bu tesis yerle bir olacak mıydı? Birilerinin eline geçecek miydi? Bu tesis ile birlikte hatıralar da yıkılacak mıydı? Yaşanmasını bir daha istemediğimiz böylesi bir süreç yaşandı. İhalesiz üst kullanım hakları neticesi oluşan hukuki zorluklar ve güçlüklerle mücadele etmek gibi çeşitli sorunlarla ve problemler vardı. Bunlara karşı haksızlığa dur diyen Antalyalılar vardı. Dokuma’nın önünde çadır kuran, eylem yapan, Dokuma’yı kimseye yedirtemeyiz diyen değerli Antalyalılar… Böyle bir sürecin ardından 2015 yılına geldiğimiz vakit hukuki problemlerini idari yargıda tamamıyla bitirdiğimiz Dokuma’da yeni bir süreci başlatalım istedik.”

“2015’te hizmete açma sözümüzü tuttuk”

2014 yılının sonlarında Dokuma’nın yol haritasını çizdiklerine işaret eden Tütüncü, “2015’de bu yol haritasını uygulayacağız ve 2015 yılı tamamlanmadan Dokuma’nın açılışını yapacağız, diye söz vermiştik. Allah’a binlerce şükürler olsun bugün sözlerini tutmuş bir belediye başkanı olarak halkın huzuruna gelmiş olmanın mutluluğu içerisindeyim. Allah bizleri utandırmadı. Yıl tamamlanmadan Dokuma’nın bayramını hep birlikte paylaşıyoruz.” diye konuştu.

Dokuma’da Antalya’nın istediği yapıldı

Dokuma’nın halka açılması için meclis kararıyla çalışma grubu kurduklarını anlatan Tütüncü, sözlerini şöyle sürdürdü: “3 ay gibi yoğun bir çalışma döneminin ardından Dokuma Çalışma Gurubumuz, özverili bir şekilde harmanlamış olduğu fikirleri yol haritası niteliğindeki sonuç raporuyla belediye meclisimize sundular. Rapor, Nisan ayında meclisimizde okundu ve karara bağlandı. Hemen arkasından 5 ayın sonunda Dokuma’daki çalışmalarımız başladı. Dokuma Çalışma Gurubu, ilk olarak 70 bin metrekarelik koruluk alanın bir kent parkı haline getirilmesini ve Antalyalılarla Dokuma’nın kent parkı vesilesiyle buluşmasının doğru olacağını ifade ettiler. Belediye idaresi olarak o yönlendirmeye göre Dokuma Kent Parkı’nı oluşturduk. 30 Aralık’ta yılın en yorgun gününde bu parkı hizmete açmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.”

Dokuma’da söz söyleme hakkı Antalya’nın
 
Başkan Hakan Tütüncü, Dokuma Fabrikası’nın temelini, 1956’da Başbakan Adnan Menderes ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın attığını anımsatarak,”Şehre mal olmuş böylesi bir tesis, her ne kadar mülkiyeti hukuken yüzde 99.98 bir rakamla Kepez Belediyesi’ne ait olsa da burada söz söyleme hakkı halkındır ve Antalyalılarındır, hizmet götürmekle sorumlu olduğumuz aziz hemşehrilerimizdir.” dedi.
 
“ Dokuma’da halkın dediğini yaptık”

2009 göreve gelirken Dokuma ile alakalı, halkı ne istiyorsa onu yapacaklarının sözünü verdiğini aktaran Başkan Tütüncü, konuşmasını şöyle devam etti: “Halkımızın yönlendirmelerinin bir santimetre dışına çıkmayacağız demiştik. Geldiğimiz noktada ortak aklı oluşturduğumuz platformlarda hemşehrilerimizin görüş ve düşünce, önerileri istikametinde aslında katılımcılığı esas olan bir zeminde Dokuma projesini hayata geçiriyor olmanın mutluluğu içerisindeyiz.
Türkiye’nin farklı şehirlerinde, farklı arazi parçaları üzerinde Dokuma benzeri itilaflar mevcut. Ama bir çözüm yöntemi olarak Dokuma’nın hayata kazandırılması sürecinde izlemiş olduğumuz yöntem bu yanıyla Türkiye’de bir ilk olma niteliğine sahip.
Şeffaflık, açıklık ve hesap verilebilirlik idaremizin bütün iş ve işlemlerinde temel ilkemiz olduğu gibi bu ilkeye en çok dikkat ettiğimiz noktada Dokuma’nın hukuki problemlerinin çözümü ve hayata kazandırılması süreci oldu.
Dokuma, her yeni gün cazibesine, cazibe katan, yaşayan, güzel bir kent parkı, bir yaşam merkezi ile kültür ve sanat kompleksi olacak.”

Dokuma’da neler yapılacak  

Tütüncü, kent parkının ardından Dokuma’da yapacakları çalışmalarla ilgili de şu bilgileri verdi: “Dokuma Çalışma Grubu’nun yönlendirmelerinde ifadesini bulduğu şekilde kreş binamızı güzel bir oyuncak müzesi ve çocuklarımız için bir eğitim merkezi yapacağız. İdari binayı, Dokuma belleği müzesi haline getireceğiz. Dokuma’nın, 7 bin çalışanı var. Onların özlük dosyaları içerisindeki hatıra niteliği taşıyan evraklarını sergileyeceğiz. Annemin babası da 1965- 1981 yılları arasında Dokuma’da çalışmış. Anneme, dedemin özlük dosyasını götürdüğüm zaman gözyaşlarını tutamadığını hatırlıyorum. Üretilen ürünleri, hatıra niteliği taşıyan Dokuma’nın eşyalarını Dokuma Belliği müzesinde sergileyeceğiz. Depo alanlarını, resim, heykel, sahne sanatları, müzik gibi güzel sanatların emrine vereceğimiz atölyeler haline getireceğiz. 17 bin metrekarelik fabrika binamızın itici gücü Antalya Bilim Merkezi olacak.  Fabrika binasının içerisinde 3 bin metrekarelik Dokuma Fabrikası Müzesi kuracağız. Müzede pamuğun ipliğe, ipliğin de kumaşa dönüşmesi evresini anlatacağız. Yine fabrika içerisinde 3 bin m2’lik sergi salonu ile 2 bin 500 metrekarelik modern sanatlar müzesi yapmayı planlıyoruz.
Eski genel müdürlerin kullandığı binayı güzel bir kır kahvesi haline getirdik. Bu tesis, halkımızın 1970li yıllarla buluştuğu güzel bir mekân haline gelecek. Yemekhaneyi Dokuma’dan emekli olmuş çalışanların buluşacağı bir lokal haline getireceğiz”
Tütüncü, Dokuma’da, prototipini yaptıkları ilk milli otomobil Devrim’i, kenti atölyelerinde ürettikleri Taksim Tünel’in bir vagonunu ve klasik otomobilleri sergileyeceklerini kaydetti.

Ticari alan da Antalya’nın dediği olacak

Tütüncü,  Dokuma Fabrikası’nın imar planında ticari olan kısmında ne yapılacağı ilgili de şu açıklamayı yaptı:  “Ticari alanla alakalı idari dava sonuçlandı. Önceki dönemde yapılan sözleşme mahkeme kararıyla iptal edildi. Şirket, yapmış olduğu masrafları ileri sürerek bir tazminat davası açtı. İdare olarak biz de tapu tescil davası açtık. Antalya Ticari Mahkemesi’nde iki dava birleştirildi. Bu davalar neticelendiği andan itibaren ticari alanın ne şekilde değerlendirileceği ile ilgili husus da yeşil alanda uyguladığımız yöntemle yani bir çalışma gurubu kurulması, Antalyalıların görüşlerinin alınması ve bunun neticesinde oluşacak bir mutabakatla ticari alanı değerlendireceğiz. Önerimiz, ticari alanı Antalya için güzel bir kongre vadisi haline getirmektir. Önerimizi şehrin ortak aklına havale edeceğiz.  Antalyalılar ne isterse ticari alanda onu yapacağız.”

Hamza Taş’a, tahsise karşı olanlara teşekkür

2005’te başlayan süreç sonrasında Dokuma halkın olmalıdır, diyen siyasetçilere, sivil toplum kuruluşlarına, tahsise karşı çadır kuranlara teşekkür eden Başkan Hakan Tütüncü, “ Dönemin Ak Parti İl Başkanı merhum Hamza Taş’a da özel teşekkür borcumuz var.  Merhum Hamza Taş da  Dokuma’nın tahsisine çok açık bir şekilde tepkisini koymuş, her ne kadar yapılan iş benim partimin bir belediye başkanı tarafından yapılmışsa da benim içime sinmemiştir, demiştir. O sürecin hayırlı bir şekilde neticelenmesi ve bugünlere gelinmesi için güçlü bir irade ve güçlü bir yumruk vurmuştur masaya… Kendisini rahmetle anıyoruz.”

“Heyecandan sabaha kadar uyuyamadım”

Tütüncü,  konuşmasının sonunda Dokuma’nın halka açılmasından duyduğu mutluluğu şu sözlerle dile getirdi: “Bugün çok mutluyum. Belediye başkanlığım süresince 7 yılda birçok eserin açılışını, temel atmasını yaptık. Çok güzel günler yaşadık.  Emin olun Dokuma’nın açılışı için sabaha kadar hiç uyuyamadım. İlk defa bir açılış için bu kadar heyecanlandım. Gece uyanamadığınız zaman sabah kendimizi uykusuz ve yorgun hissederiz. Bugün 8-10 saat uyumuş kadar kendimi enerjik hissediyorum.”

Türel, “Dokuma’da çocukluk hatıralarım var”

Daha sonra söz alan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de, konuşmasında şunları ifade etti: “Bugün Antalya da tarihe hep birlikte bir not düşüyoruz. Çünkü Dokuma Fabrikası bahsi geçip de bu fabrika sınırları içersinde bu topraklarda doğmuş, büyümüş yaşamış ve hatırası olmayan herhangi birisine rastlayabilmek çok zordur. Düşününüz ki, 60’lı, 70’li yıllar ve içerisinde 7 bin çalışanıyla birlikte Antalya’ya ve ülkemize hizmet veren bir önemli endüstri tesisi, o tarihlerde aileleri dört kişi kabul etsek 25 bin kişi.
Antalya\' nın nüfusu zaten 50 bin kişi. Yani Antalya\'nın yarısı bu fabrikanın içersinde ekmek sahibi iş sahibi, aş sahibi oldu.
Herkes gibi benimde bu fabrikanın içersinde çocukluk hatıralarım var. Allah rahmet etsin, eniştem sevgili Ahmet Durak, Dokuma fabrikası muhasebe müdürü idi. Çok gelir giderdik buralarda oyunlar oynardık.”

Antalyaspor armasının sırrı

Türel, Antalyaspor’un armasındaki sırrı da şu şekilde açıkladı: “1966 öncesinde Antalya\'nın üç tane amatör futbol kulübü var. Birincisi Işıkspor.  Antalyalı iş adamları ve Antalyalıların kurmuş olduğu Işıkspor’un  Başkanı rahmetli Murat Yerebakan’dır.  İkincisi Ferrokrom  futbol takımıdır. Başkanı, Allah rahmet etsin sevgili babamdır.  Üçüncüsü Poplinspor yani Dokuma Fabrikası’nın futbol takımıdır. 1966’da Antalyaspor bu üç amatör kulübün bir araya gelmesiyle kuruluyor. Antalyaspor’un armasındaki yivli minare üzerindeki üç çizgi, bu üç futbol kulübünü ifade eder.”

“Nereye dönseniz Dokumaya rastlarsınız “

Büyükşehir Belediye Başkanı Türel, konuşmasının devamında şunları ifade etti:
“Nereye dönseniz Dokumaya rastlarsınız. Antalyaspor\'a baksanız Dokuma’yı görürsünüz. Antalya\'nın sanayi hayatına baksanız Dokuma’yı görürsünüz. Türkiye\'de ilk üretilen yerli otomobile baksanız o gün göremezdiniz ama bugün Dokuma’nın bahçesinde Devrim marka arabayı görürsünüz. Dolayısıyla Dokuma Antalya\'nın hafızasıdır, hatırasıdır. 2015 i uğurlayacağımız bu günlerde böylesine nostaljik bir törenle Dokuma’ya dokunma gününün gelmiş olduğu bir süreçte bu  açılışı yapıyor olmak benim içinde fevkalade anlamlı ve bu güzelliği Antalya\'ya hediye eden, çok kıymetli Kepez Belediye başkanımıza sevgili Hakan Tütüncü kardeşime ne kadar teşekkür etsek azdır. Allah razı olsun. Geçmişte büyük emekler verildi ve Dokuma’nın yeniden Antalya\'ya kazandırılması konusunda o günkü gayretler bugün katılımcı yönetim anlayışı adı altında meslek odalarımız ve sivil toplum örgütlerimizin de ortak kanaatiyle bir araya gelince işte bugün olduğu gibi davula zurnayla bayramla bu tesisleri açabilmek mümkündür. Ben her zaman söylerim hizmetler halka rağmen gerçekleşmez, halkla beraber gerçekleşir ve işte bugün halkla beraber yapılmış atılmış bir adımın neticesini görüyoruz.

Kepez’i cazibesi yüksek bir ilçe yapıyoruz

Dokuma Antalya\'mıza hayırlı olsun uğurlu olsun. Elbette Dokuma’ya dokunma gününün gelmiş olduğu bu anlamlı törende senelerdir bende demir kapının arkasından geçerken acaba içerde ne var diye merak ettiklerimi, her geçen gün gelişen bir süreçte güzelleşen Dokuma alanı içersinde bugün ilk defa görüyorum Antalya’nın Dokuma gibi kangren haline gelmiş bir çok sorunu bugün başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız, hükümetimiz ve Antalyalıların destekleriyle yerel yönetimler sivil toplum işbirliğiyle sonuca ulaşabiliyor.
Kepez, Antalya’nın, arka bahçesi değil, ön bahçesi olacak demiştim. Hakan Başkanımla beraber Kepez’i aynı zamanda bir müzeler bölgesi bir yaşam merkezlerinin cazibesinin yüksek olduğu bir güzel ilçemiz haline dönüştürüyoruz. Dokuma’da emeği geçen bütün arkadaşlarımızı ve bugünlere gelmesinde katkı koyan geçmişte, sivil toplum hareketiyle demokratik tavırla bu gayretleri ortaya koyan herkesi tebrik ediyorum. Bu güzel tesis Antalya\'mıza hayırlı olsun uğurlu olsun.

50 metrelik kurdeleyi Antalya kesti

Konuşmaların ardından Tütüncü, eşi Dr Ayşe Tütüncü, Büyükşehir Belediye Başkanı Türel, Ak Parti İl Başkanı Rıza Sümer,  Kepez Kaymakamı Hamdullah Suphi Özgödek, Dokuma’nın emekli olan çalışanları, Dokuma Çalışma Gurubu üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar, belediye meclis üyeleri, Dokuma’nın tahsisine karşı yapılan eyleme destek veren gazeteciler birlikte 50 metrelik bir kurdele kesilerek Dokuma Kent Parkı hizmete açıldı.
Başkan Tütüncü, daha sonra Türel ve davetlilerle birlikte 70 dönümden oluşan kent parkını gezdi.  

Neler var?

Kepez Belediyesi tarafından inşa edilen ve maliyeti 1 milyon lira olan kent parkında; koşu yolu (1200 metre),  yürüyüş yolu (1000 metre) 2 çocuk parkı (750 m2), 100 araçlık otopark, 12 kabinli tuvalet, açık hava spor aletlerinin olacağı 2 adet fitness park (350 m2), dinlenme alanları ile kır kahvesi ve büfe yer alacak.  Çim ekilen koruluk alanda yürüyüş parkurları da oluşturuldu.
Eski konuk evi de, kır kahvesi haline getirilecek ve burada 1970\'li yıllardaki Türk Pop Müziği\'nin sevilen eserleri çalınacak.